29 Ekim 2011 Cumartesi

Şenlikli Sofra

           Geçen hafta yemeğin sadece aracı olduğu şenlikli bir sofra kuruldu bizim evde. Eve gelen dostların her birinin elinde bir müzik aleti vardı. Hepsinin resmini yayınlamaya kalksam yedi tane farklı müzik aletli 
resim olacaktı  düşünün. O yüzden o gün evimizde müzik baştacıydı.Yemekler mi oldukça çeşit yapmama rağmen gün ışığında fotoğrafları çekilmediği için resimler bence keyifli çıkmadılar.Yine de sizlerle paylaşacağım.Zaten bu aralar yazı yüklemememin temelinde de  bu sorun yatıyor. Acaba çok daha iyi resimler çekip bloğu öyle mi güncellesem derdine düştüm bu aralar.Bakalım bu işe bir çözüm bulmaya çalışıyorum kendi adıma.Umarım çok yakında çok daha kaliteli resimler yükleyebileceğim bebek bloğumuza.
                                                   Mantarlı Bonfile Ve Renkli Pilav
   Bonfileleri döküm tavada bir beş dakika mühürledim.Sonra üzerlerine üç diş sarımsak rendeledim.Bir beş on dakikada beraber pişirmeye bıraktım.Sonra bol suyla yıkadığım ne yazık ki konserve olan mantarları üzerlerine boşalttım.Üstüne en son sonbaharda  hazırladığım domatesli sostan boşalttım.Yeme zevkimize göre pişirmeye bıraktım.Çok pişirip kurutmadım.Böyle yaparak tüm lezzetinin kaçmasını istemezdim.Bol kekik karabiberlerle tatlandırdım.
                                                  Ispanaklı Börek Ve Patlıcan Salatası
   Bol soğanlı ,beyaz peynirli, ıspanaklı güzel bir börek harcı hazırladım.Yufkaları zeytinyağıyla yağlayıp harçlardan geniş rulolar yaptım.Üstlerine yoğurtlu ,yumurtalı ,zeytinyağlı harç sürdüm.Bol çörek otu döktüm.Yoğurt , börekleri yumuşak yapıyor.Çok beğeni aldı ıspanaklı böreklerimiz.


Yalancı Çerkez Tavuğu
Haşladığım organik tavukları biraz sulu sulu bıraktım.Sonra göz kararı yoğurt ve az mayonezle karıştırdım.Yarım su bardağı ceviz ve üç beş diş sarımsağı blendırda çektirdim.Kırmızı biber, tuz ,kimyon kattım.Ah ahusha yani biz çerkezlere özgü bir nevi kişniş olan baharat olsaydı daha doruk noktası olurdu ama bu haliyle de güzeldi çok.En son tırnak pidelerini tost makinasında tereyağıyla kıtır haline getirdim.Onları ekledim.Asıl orjinal çerkez tavuğundan farklı ama çok lezzetliydi.

                                     
                                                                  Barbunya
                                                                Arnavut Ciğeri
            Ciğer dışardan alındı.Soğanlarla süsledik.

                                                           Ali'nin Kış Salatası
                                                           Pastırmalı Peynirler
  Bu kadar yemekten  sonra ertesi güne de yemeğimiz hazırdı.Birde akşam ki soframızda mis kokulu karanfiller vardı.Onlar resimlenmemişti.Ertesi gün onları çektik tekrar.
   Fakat bizim çok eğlendiğimiz günden iki gün sonra ne yazık ki Van'da ki acı depremle hepimiz çok sarsıldık. Bende Adapazarı  İzmit depremini bizzat Adapazarı'nda yaşamış biri olarak çok çok üzüldüm.Umarım orda herşey çok hızlı yoluna girebilir.İnsanlar daha az acı çekerler. Biliyorum ki çok zor ama..
                                                                                                                          Tuğba

25 Ekim 2011 Salı

Fırında somon





Bir Karadenizli olarak balık sevmiyor oluşum ne kadar da tuhaf. Ne yapayım sevemiyorum bir türlü. Hani eşim zorlamasa yarın akşam balık yiyelim demese hiç mi hiç pişirmeyeceğim ama elden ne gelir. Onca balık türü arasında sadece -ki o da çok iştahla değil - hamsi ızgara yiyebiliyordum ki sonunda başka bir alternatif daha buldum kendime. Fırında somon... Yanlış hatırlamıyorsam sevgili arkadaşım Binnaz anlatmıştı bu tarifi bana. Bence gayet güzel olmuştu... Denemekte fayda var.

Kılçıkları temizlenmiş somon filetolar bir güzel yıkanır ve suyu süzülür. Fırına verilecekleri tepsinin içersinde -ki ben borcam kullandım - tuz, kekik, rendelenmiş sarımsak, biraz zeytin yağı ile marine edilir. Ben iki saat kadar buzdolabında beklettim balıkları. Fırına vermeden önce yuvarlak dilimler halinde kestiğim patatesleri tuz ve karabiberle tatlandırdıktan sonra balıkların üzerine yerleştirdim. Patateslerin üzeri kızarıncaya kadar pişirdim. Hem balıklar hem de patatesler eşit derecede pişmişlerdi. Yanına turplu roka salatası harika oldu.
Teşekkürler Binnazcığım bu hafif ve de sağlıklı tarif için... İnşallah omega ihtiyacımı bir nebze olsun karşılayabileceğim bu tarifle...


Not: En üstteki fotoğrafta arkadan görülen şirin şey oğluşumun minik göbeğidir...
                                                                                                                                 Derya

17 Ekim 2011 Pazartesi

Kahvaltı Üzerine Yine Güzelleme...

 Aslında bu başlık Şükran Anne ve Aydın Babalar'a güzelleme olmalıydı.Çünkü haftasonu kahvaltımızı onların gönderdiği nefis pideler ve reçellerle çok zenginleştirdik.Şükran Anne, kendi  bahçelerinden topladığı meyvelerle yaptığı mis gibi üzüm ve incir reçellerini bizlere ulaştırdı.Şanslıyız biz şanslı.)
Şükran Anne'nin yaptığı incir reçeli ve üzüm marmelatı diğerleri Tire'den dut reçeli,organik şekersiz kayısı reçeli

Nefis Samsun Pideleri 

                                                             Buda benim yaptığım mıhlama
Yani aslında bir pazı sarması ,bir kadayıf tatlısı tarifleri yazmayı düşünürken elim yine kahvaltıya gitti.Kesinlikle günün en keyifli öğünü kahvaltı bir kez daha....         Tuğba

14 Ekim 2011 Cuma

Somon Çeşitlemeleri

 

  Yağmurlu bir İstanbul gününde hafta sonuna geçişi balıkla yaptık.Bu arada iki yeni tarif denedik.Birini  Ali yaptı.Yeni aldığı kitap sanırım onu da daha fazla mutfağa sokacak. Kitap mı?'Mutfakta Erkek Var'.Aslında ben çok istiyordum kitabı. Oda hemen almış.Şiddetle yeme içme işleriyle ilgilenenlere tavsiye ediyorum.İlgilenmeyenlerin de ilgisini çekecek pek çok  güzel anı ve anekdot var.Tabii bir dolu özel tarifte aynı zamanda.

Nasıl zevkle okuyorum.Bir taraftan su gibi zevkle okuyorum,bir taraftanda bitmesin istiyorum hiç.Ne çelişki!Neyse işte denediğimiz yeni tarifin biri bu kitaptan Ferzan Özpetek'in yaptığı bol sarımsak, kırmızı biber ve ekmek kırıntılarıyla yapılan spagetti.Bunu Ali yaptı.Güzel ve basit bir tarif. Diğeri ise benim ne zamandır yapmayı düşündüğüm balık köftesi. Balık köftesi tariflerini  değişik blog ve kitaplarda çok okumuştum. Öyle olunca kafamda vardı epey birşeyler,bugün harekete geçtiler .Bir kısım somonlar fırında buğulama diğer bir kısmıda balık köftesine dönüştüler.Hiç bir yere bakmadan akıldan yaptım nefis oldular.Şiddetle tavsiye ederim.
Malzemeler
Bir büyük somon diliminin yarısını kullandım.
1 Patates( orta sertlikte haşlanacak)
1Yumurta
1 Bardaktan çok az tam buğday unlu ekmekten yapılmış ekmek kırıntısı (Ben bayat iki dilim tam buğday ekmeğini blendırda parçalara ayırdım)
Dereotu (köftelik kadar zevke göre)
Maydanoz(köftelik kadar zevke göre)
Karabiber
Kırmızıbiber
Tuz
Kızartmak için az fındık yağı
Yapılışı
Önce somonları kıyma haline getirmek için bir bıçakla küçük küçük parçaladım
Sonra yumurtayı diğer tüm malzemeleri ve haşlayıp rendelediğim patatesleri karıştırdım.
Tombul tombul köfteler yaptım.
Az yağda teflon tavada kızarttım.
Sonra afiyetle yedik.Öndende çok güzel bir çorba vardı ama onun tarifi ve resmi bir başka zamana kaldı.
                                                                                                                                                 Tuğba

11 Ekim 2011 Salı

Fransız Soğan Çorbası Hezimeti!

    Bu çorbayı o kadar özenerek hazırlayıp yapmama rağmen tam bir hezimet oldu.Çok üzgünüm.Meşhur Fransız soğan çorbasından bahsediyorum.O kadar överler ben daha önce tatmamıştım fakat yapılışı kolay bir çorbaydı. Hep yapmak isterdim ne yazık ki olmadı neyi yanlış yaptım bilmiyorum.Yada damak zevkimize uygun olmadı .Bilmiyorum.Saatler yağmurlu bir İstanbul gününde çorba vaktini gösterselerde ne yazık ki bu çorbanın zamanını değil.Bu çorbayla ilgili tecrübeleriniz varsa paylaşın benimle lütfen.
   Fransız soğan çorbası yerine ana yemek olarak ratatouille tarzı etsiz bir sebze yemeği yaptım gayet güzeldi kısaca yapılışını anlatayım çok basit ve çok lezzetli.Havuç ,patlıcan ,kabak kırmızı biber ve bir iki yeşil biberi biraz zeytinyağı ve suyla ayrı ayrı pişirip fırın kabına dizdim.Üzerlerine kekik,nane,kırmızı biber,maydanoz,dere otu biraz dut pekmezi ve nar ekşisi koydum.Üstüne domateslerden kapak yaptım. Domatesleri de kekik ve deniz tuzuyla tatlandırdım.Üstünü kapatıp fırında pişirdim.Makarnayla servis yaptım.
  Not: Fransız soğan çorbasının yine de tarifi istenirse verebilirim.
                                                                                                               Tuğba

5 Ekim 2011 Çarşamba

Tam Buğday Unuyla Yapılmış Sağlıklı Mücver

  Sabah kahvaltılık ekmek olmaması sonucu tam organik unla nefis bir sağlıklı kabak mücveri yapıldı.Mmmm hem sağlıklı hem inanılmaz lezzetliydi.Bayıldım bayıldım...Mutlaka organik unu kullanın bu tür yiyeceklere çok yakışıyor hem çok sağlıklı hem çok lezzetli.Kek denemelerimde oldu onları da istediğim kıvama getireyim yayınlayacağım.

Organik Unlu Kabak Mücveri
1 yumurta
Yarım bardaktan biraz fazla yoğurt ve suyu( hafif sulu bir yoğurt olacak)
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı nane
1 çay kaşığı kırmızı biber
3/4 su bardağı oranında organik un
1/2 su bardağı oranında peynir (beyaz peyniri olur,kaşar peyniri olur,lor peyniri olur)
1 çay kaşığı kabartma tozu
Dereotu (miktarı zevkinize kalmış)
Yapılışı
Önce tuzla yumurta köpürene kadar çırpılacak.
Bu arada unla kabartma tozu karıştırılacak.
Sonra yumurtayla unlu karışım karıştırılacak.
Daha sonra bu karışıma yoğurt eklenecek.
En son baharatlar ve dereotu eklenecek.
Teflon tavaya yağ dökülecek , fırçayla dağıtılacak.
İki kaşık mücver karışımı tavaya konacak, dağıtılacak.Bir taraf kızarınca öbür tarafı çevrilecek.
                                                                                                                      Afiyet olsun
                                                                                                                                   Tuğba
 Bu  arada İstanbul simitçisi nasıl bardağımın üstünde İstanbul telaşesinde?                                                                                                

2 Ekim 2011 Pazar

Fırında Pişmiş Domates Çorbası(Roasted Tomato Soup)

 Bugün , Smitten Kitchen adlı bogda  görüp  hemen yapmalıyım dediğim roasted tomato soup çorbasını yaptım.Tahmin ettiğim gibi çok lezzetli bir çorba oldu. Gerçi çektiğim resimler diğer blogdaki gibi güzel görünmedi  ama yine de idare eder sanırım . Bizde böylece bol  bol  pişmiş domateslerden , likopen aldık.Yanına da soya soslu tavuk yeşillik ve kırmızı soğanlı bulgur pilavı yaptık.Pazar mönümüz böylece oluşmuş oldu.Tatlı olarak çocukluğumuzun mozaik pastası, Keira Knitley ‘li Son Gece filmini izlerken, sütlü çayla yenilecek .Bunların üzerine pazartesi sendromu yanımıza uğramaz sanırım.)
                Bu resim Smitten Kitchen'ın yetenekli bloggerının sitesinden onun yaptığı çorbalar...Benim yaptıklarımda peynirler bu kadar güzel kabarmadı.Sanırım peynirlerin farklılığından.Fakat tadı çok rafine ve güzeldi.

                         

Fırında Rosto Edilmiş Domates Çorbası
6 kırmızı olgun domates
Kekik
2,3 diş sarımak
Consome(et suyu)Ben buzluktaki kendi yaptığım et suyunu geç çıkarıp açamadığım için biraz sütle kıvam verdim
3,4 çorba kaşığı zeytinyağı
Kırmızı biber,tuz ,kekik(isteğe bağlı miktarlarda)
Yarım soğan(bu da isteğe bağlı)
Üzerine ben (kaşar,hellim ve lor peynirlerini karıştırdım)

 YAPILIŞI




 Domatesler ikiye bölünecek üzerlerine kekik sarımsak zeytinyağı boca edilecek. 200 derece fırında yaklaşık bir saat  pişirilmeye bırakılacak.Bu rosto edilme işlemi oluyor.
 Pişirilen domatesler blendırda çekilecek.
Blendırda çekilmiş domatesler aygazda pişirilip et suyu veya sütle zevke göre biraz daha akıcılık sağlanacak.Kırmızı biber,tuz karabiber bu esnada eklenecek
 Sonra kıvam verilmiş çorbalar fırında pişirmeye uygun tek kişilik kaplara paylaştırılacak ve üzerine çiğ soğan rendelenecek.(Bu Smitten Kitchen adlı blog yazarının gizli lezzet hilesiymiş.Bence de fena olmadı ama hafif soğanın çiğ tadı ağza geliyordu.Bundan hoşlanmayanlar yapmayabilirler.)
 En üste hazırladığınız peynir karışımlarını koyun.Burda evde eski kaşar olsa iyi olurdu.Ben olmadığı için kullanmadım.Taze kaşarın kişiliksiz tadını zenginleştirmek için hellim ve ekşimikle karıştırdım.Peynirler kızarana kadar tekrar fırına koydum.(Beş ,on dakika)
Çorba nefis aromasıyla bizim gönlümüzü kazandı.Yapacaksanız geç kalmayın.Son iyi domatesler pazarlarda.  
Bu arada Smitten Kitchen adlı bloggıra da  teşekkürler.Umarım bizim de Derya'yla  onun gibi başarılı uzun soluklu bir blog yaşantımız olur.
                                                                                                            Tuğba